
Senin için Hepsi ne demek Hayatındaki yeri ne?
Aslında Hepsi benim hayatımın tümünü kaplıyor. Hepsi hayata karşı bakış açımı çok değiştirdi. Zaten Hepsi olmadan önce de biz kızlarla hep beraberdik. Tek fark, arada eve gidip uyuyorum. Birey olarak düşünmüyoruz. Birbirimizden bağımsız bir şey yaptığım zaman çok dikkat ediyorum. Çünkü grubun diğer üç kişisini de etkiliyor yaptıklarınız.
?Hayatının filmini çekeceğiz adı ne olsun?? deseler?
Huzur.
Biz, Bakabileceğiniz kadar çocuk sloganıyla büyüdük. Bugünse Başbakanımız En az üç çocuk diyor. Çocukların en sevdiği müzik grubunun bir üyesi olarak kaç çocuk doğurmak istersin?
Bu dünyaya çocuk getirmek istemem. Neden diye soracak olursanız dünya çok kötüye doğru ilerliyor. Devlet açısından, ekonomi açısından, doğal afetler açısından berbat bir haldeyiz. Dünyada olan bir çocuğu evlat edinmek daha mantıklı… Çünkü yeni birini getirip onu daha büyük acılara itmenin bir anlamı yok.
Konservatuvarda okurken yaptığın kariyer planının şu an neresindesin?
Çok yarısındayız daha… Türkiyede üçüncü albümü yapmak kolay değil ama çok daha ilerisini düşünürsek büyük projeler yapmak istiyoruz. Kariyerin K sını yaptık diyebilirim henüz.
Elinde sihirli bir değnek olsa Türkiye için neler yapardın Dünya için neleri hayata geçirirdin?
Hastalıklar kaldırılmak isteniyor hep ama ben böyle bir şey yapamam. Çünkü vakti gelenin gitmesi gerekiyor. Eğer bunlar olmasa inanılmaz bir insan yığını olurdu. Savaşı yok etmek isterdim. İnsanlarda nefreti yok ederdim. Herkesin evine bir huzur kutusu koyardım. O kutu olur ama gerçekten ihtiyaç olduğu zaman açılır ve o huzur yayılır.
Konservatuvarda okurken idolün kimdi, şimdi kim?
Okuldayken hep hocalarımı idol olarak gördüm. Lisedeyken Dilek Engin benim idolümdü. Ben bu kadın gibi olmak istiyorum derdim. Şu an bir idolüm yok. Bizi idol olarak görsünler istiyorum.
Günün birinde Aslının Keremle, Şirinin Ferhatla aşkı gibi bir aşk yaşarsan ve aşkın sana, Yasemin ya Hepsi ya biz dese tercihin ne olur?
Hepsi derim. Beni kabul edecek insan işimle kabul etmek zorunda… Çünkü ben onunla tanışana kadar bir yere geldiysem işimle geldim. Eğer beni seviyorsa işimi de kabul etmesi lazım. Zaten Ya işin, ya ben diyen biri hayatımda olamaz. İşim yüzünden terk edildim zaten. Uzun süren bir ilişkiydi. Bu işe ilk başladığımızda girmişti hayatıma. Ben ona her şeyin zor olacağını söylemiştim. ?Kolay olmayacak? dedim, ?Biliyorum? dedi. Onu görme sürem bile çok azaldı. Ama o bunu anlamak istemedi. Bana ?Neden hep işin ön planda?? dedi. ?Ben şu yaşımda ayaklarımın üzerinde durup anneme yardım edebiliyorsam ne mutlu bana? dedim. O zaman bana neden işim diye sorma? dedim. ?Sen ne yapıyorsun? dedim. Bana cevap veremedi. Bir hafta sonra bana ?İşin mi ben mi?? gibi bir soru yöneltti, Görebileceğim bir sevgili, bir kız arkadaş? istiyorum dedi. Bizim işimize katlanmak gerçekten çok zor bazen hak veriyorum. Çünkü biz yaşıtlarımızdan daha fazla çalışıyoruz. Ki, ben çalışmayı çok seviyorum. Tatlı bir yorgunluk bizimkisi…
Dizi ve Hepsi grubu olmadığı zamanlarda neler yaparsın?
Ben de yalnızlık fobisi var. Genelde kızlarla oluyorum. Birini buluyorum illa ki yanıma.Tek başıma kalamıyorum. Tek kaldığım günler de evde oturuyorum. Yüzmeyi çok severim. Pazar günüyse annemle olmayı tercih ediyorum.
Keşke yapmasaydım dediğiniz ne var?
Hayatımda keşke yapmasaydım dediğim bir şey yok.
İyi ki yapmışım dediğin ne var?
İyi ki Hepsi var hayatımda. Çok sevdiğim bir şeyi yapıyorum.
Mutlaka yapmalıyım dediğin ne var?
Çok komik ama ralli yapmak istiyorum. ;
Yasemin Yürük
1986 İstanbul doğumlu. Orta ve lise öğrenimini Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü?nde yaptı. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Bale Bölümünde Klasik Bale eğitimi gördü. Üç yıl AKM Çocuk ve Gençlik Balesi?nin oyunlarında sahneye çıktı. Reklam müzikleri seslendirdi. Özel şan, tiyatro ve piyano dersleri aldı.
10 ismin çağrıştırdıkları
Gülçin Ergül: Cimri
Eren Bakıcı: Organik
Cemre Kemer: İnatçı
Sezen Aksu: Lokum
Ajda Pekkan: Pamuk
Yonca Evcimik: Enerjik
Ayçe Abana: Şeker
İnci Gündoğdu: Otoriter
Kartal Çidamlı: Komik
Nevin Yürük: Her şeyim
Cafe Sohbetleri Gülçin
Senin için ?Hepsi? ne demek?
Dört parmağın bir elde duruşu gibi doğal bir hikâye bence. Dört tane farklı boyda parmak. Özellikleri, fikirleri her şeyi farklı olan dört ayrı kişi ve tek tek bir şeyler yapabiliyorlar. Hep beraber başka bir şey oluyorlar. Bence Hepsi bu.
“Gülçin, senin hayatını film yapacağız? deseler, adının ne olmasını isterdin?
Camdaki İz… Şeffaf olması gerektiğini düşünüyorum. Eğer öyle bir belgesel gibi bir şey olacaksa, gerçekten her şey, olduğu gibi olmalı. O yüzden birazcık korkulacak bir şey bu… Kaçınılması gereken bir şey. Ben ya hep, ya hiç diye düşünen bir insanım. Öyle bir belgesel olacaksa içinde her şey olmalı.
Biz, ?Bakabileceğiniz kadar çocuk? sloganıyla büyüdük. Bugünse Başbakanımız ?En az üç çocuk? diyor. Çocukların en sevdiği müzik grubunun bir üyesi olarak kaç çocuk doğurmak istersin?
Bu konuyla ilgili bir şey yazmıştım. Çocukları çok seviyorum ama anne olabilmek, o sorumluluğu alabilmek çok farklı bir şey. Dünyaya bir bebek getirebilmek çok zor bir şey. O yüzden ben bu sorumluluğu almak istemiyorum.
Kaç kardeşsiniz?
İki ablam var. Aslında ben üç annem varmış gibi büyüdüm. Onlar evlenince evin tek çocuğu gibi oldum. Eğer illâ çocuk yapacaksanız iki çocuk yeterli diyorum.
Konservatuvarda okurken kariyer planın neydi?
Hayatımda çok ilerledim ama olmak istediğim hiçbir şey değilim aslında. Çok daha fazlasını istiyorum. Çok daha yol kat etmek istiyorum, çok şey öğrenmek istiyorum.
Elinde sihirli bir değnek olsa Türkiye?de ve dünyada neleri değiştirmek isterdin?
Benim çok üzüldüğüm bir etken var sigara. Çok araştırma yapıyorum. Sigara yasağına çok sevindim.
Konservatuvarda okurken idolün kimdi, şimdi kim?
İdollerim hocalarım. Biri Aydın Teker. Çok iyi bir modern dansçıdır benim hocam. Yazar, oyuncu ve aynı zamanda dansçı olan biri var Shirley MacLaine… Ve bale hocam Taç Palucp…
Günün birinde Aslı?nın Kerem?le, Şirin?in Ferhat?la aşkı gibi bir aşk yaşarsan ve aşkın sana, ?Gülçin ya Hepsi ya biz? dese tercihin ne olur?
Hepsi tabii ki… Hepsi demek, ben demek. Ben de her şartta kendimi seçerim. Ben olmazsam benim için bu dünya olmaz. Ben başroldeyim ve kendimden ödün vermek istemem. Hiçbir erkek Hepsi?ye değmez.
Dizi ve Hepsi Grubu olmadığı zamanlarda Gülçin olarak neler yapıyorsun?
Kitap okumayı çok seviyorum. Parapsikoloji okuyorum. Gerilim, polisiye ve psikolojik kitaplar okuyorum. Kişisel gelişim kitapları okuyorum. Yazmayı seviyorum. Ben konuşmaktan çok yazabiliyorum. Konuşmakta çok iyi değilim. Reiki yapmayı seviyorum. Reiki?ye başladım ikinci seviyedeyim. Yıllardır yoga yapıyorum. Ancak son aylarda çok zamanım olmadığı için yapamıyorum.
Keşke yapmasaydım dediğin ne var?
Önceden gördüğüm bile bile lades şeyler olabilir. Bazı insanlar hakkında önceden öngörülerim oluyor. O öngörüme güvenmiyorum ve şans veriyorum. Sonra keşke yapmasaydım diyorum.
İyi ki yapmışım dediğin ne var?
İyi ki reiki olmuşum.
Mutlaka yapmalıyım dediğin?
Mutlaka kendim için bir şarkı yapmak istiyorum.
Gülçin Ergül
1985 İstanbul doğumlu. Orta ve lise öğrenimini Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Bale Bölümü?nde yaptı. Aynı okulda Modern Dans eğitimi gördü. Yedi yıl AKM Çocuk ve Gençlik Balesi?nin oyunlarında sahne aldı. Reklam müzikleri seslendirdi. Özel şan, piyano ve Hip Hop dans dersleri aldı. Atatürk Kültür Merkezi Çocuk Korusu?nda görev yaptı.
10 ismin çağrıştırdıkları
Yasemin Yürük: Erkek
Eren Bakıcı: Doğal
Cemre Kemer: Siyah
Sezen Aksu: Atatürk
Ajda Pekkan: Süperstar
Yonca Evcimik: Çocuk
Ayçe Abana: Hoca
İnci Gündoğdu: Turuncu
Kartal Çidamlı: Espri
Aysel Ergül: Anne
Çıktıkları günden bu yana herkesin özellikle de kızların kalplerini feth eden Hepsi Grubu yeni çalışmalarla karşınızda olucak önceden Penti sponsorluğunda olan Hepsi kızları LC WAİKİKİ ‘den aldığı teklifi kabul etme aşamasındalar ve şimdiden çıkan herşeyi ile 50.000′in üzerinde satış oldu artık Hepsi kızlarını sadece tvlerde değil artık üstünüzde de görebileceksiniz. Yakında Türkiye’de satışa girmeye hazırlanan giyimler yurt dışında Hepsi hayranları tarafından kapış kapış oluyor.Özellikle Türkiye’den çok umutlu olan grup başka projelere adım atmayı düşünüyor.Erkeklerde ise sadece şapka ve bilekliklerde ortaya çıkıcak olan Hepsi ile desenlenmiş bileklikler ve şapkalar şimdiden yurt dışında aşırı ilgi görüyor ve çok yakında Türkiye’de hem kızlar hemde erkekler için desenli kıyafetler satışa sunulacak Türkiye’de ilk olarak CEVAHİR ALIŞVERİŞ
Yazın tüm renklerini Hepsi grubu yansıtıyor. Onlara yakışanlar sana da çok yakışacak! Hepsi hem modellik yaptı hem röportaj verdi, sana da keyifle arkana yaslanıp bütün olan biteni görmek kaldı! Plajlarla bütünleştiğimiz yaz aylarında gözümüz eğlencede ve modada. Bazen sadece bu ikisini düşünüp rahatlamak, özgür ve güzel hissetmek
istiyoruz. Bu duyguları dergi sayfalarımızda da yaşatmak istedik. Hepsi grubu ve Kilyos Solar Beach farkıyla tabii… Sıcak bir günde, sabahın erken saatlerinde, yüksek bir enerjiyle yola koyulduk. O gün sadece güzelleşecek, gökkuşağı kızı olacak, ayaklarımızı suyun içine salacaktık. Hiç olmadığımız kadar istekliydik coşup, gülmeye. Bu güzel günden geriye kalanlara eşlik etmek ister misin? Fotoğraf karelerinde bu yaza damgasını vuracak kıyafet ve aksesuar modellerini, röportaj satırlarında ise Hepsi ile ilgili merak ettiklerini bulacaksın.
Cosmo Girl dergisinin bu ayki sayısında (temmuz) hepsi grubu ile yapılan röportaj yer alıyor. Yukarıdaki röportajın devamı cosmo girl dergisinde
Hey Girl dergisi, giyim kuşam konusunda hayli başarılı ve bir o kadar yaratıcı bulunan Hepsi kızlarıyla moda üzerine bir röportaj yaptı. Grup elemanları, hem tarzlarını anlattı hem de özel moda tüyoları verdi.
Eren trendleri birebir takip etmediğini anlatırken, Cemre desenli kıyafet kabusundan söz etti. Yasemin modaya yön verme şansı olsa tahta topuklu ayakkabıları dünyadan sileceğini, Gülçin ise beyaz ten modasını çok sevdiğini söyledi.
EREN: Trendleri birebir takip etmem
Modayı yakından takip eden biri misin?
- Aslına bakarsan, modayı ister istemez takip ediyorsun. Ama ben hep kendime yakışanı giyerim. Diyelim ki açık sarı moda… Eğer yakışmadığını düşünüyorsam, kimse giydiremez bana. Siyah modadır örneğin, ama siyah benim hiç giymediğim bir renktir, bu yüzden önemsemem. Takip ediyorum, ama bir sezon bir ürün çok moda oluyor ve herkeste aynı şeyi görmek hiç hoşuma gitmiyor. Tarzımı başkası belirlemesin. Herkesin kendi kişiliğini yansıtan şeyler giymesi gerektiğini düşünüyorum.
Yani moda olanların içinden tarzına uyanları seçiyorsun…
- Aynen öyle. Moda olanı birebir giymem.
En sevdiğin aksesuvarlar neler?
- Kafama taktığım şeyler çok fazla! Yemeniden bant yaparım, fular bağlarım, şapka takarım. Kafamda ya da boynumda mutlaka bir şey vardır. Her mevsim şalla dolaşırım.
Sokağa çıkarken yanından ayırmadığın üç şey ne?
- Islak mendilim, dudak yumuşatıcısı ve tabii parfümüm.
Seni bu aralar en çok mutlu eden renk hangisi?
- Yeşil, hayatım boyunca en sevdiğim renk oldu. Ama şu sıralar gece mavisi ve lacivert tonlarını da çok giyiyorum. Bu tonların bana yakıştığını bu sene, saçım turuncuyken fark ettim!
Bu saç, kendi saç rengin mi?
- Orijinal rengim, ama arada gölgeler var.
CEMRE: Desenli kıyafet bana göre değil
Konumuz moda Cemre… Sen diğer kızlara göre biraz daha süslüsün sanki.
- Ben en süslü değil, en sadeyim aslında! Fakat biraz abidik gubidik şeyler giyerim ve kafama değişik şeyler takarım. Saç aksesuvarlarını sevdiğim için dışarıdan sade olduğum pek belli olmuyor. Örneğin, hiç desenli kıyafetler giymem.
Modayı takip ediyor musun?
- Evet, ediyorum. Kendim bir şeyler çizip yaptırmayı seviyorum. Örneğin, genelde yere kadar elbiseler giyerim. O elbiselerin hepsini kendim çiziyorum. Stilistlik de ileride yapmayı düşündüğüm işlerden biri aslında.
En sevdiğin aksesuvarlar neler?
- Saat takıntım var. Bunu biraz Yasemin’e de bulaştırdım. Almam gereken şeyler olur ve alışverişe çıkarım, ama onları unutup eve hep saat alır dönerim. Çünkü saat vitrinlerinin önüne takılıp kalıyorum. Sonra da durduramıyorum kendimi.
Bugüne kadar hiç en iyi arkadaşınla kıyafet konusunda pişti oldun mu?
- Başak Şekeroğlu adında çok yakın bir arkadaşım var. Bir ara onunla yaşıyorduk. Bu sene okulu ve mezuniyeti yüzünden o hep evdeydi, ben de işlerim yüzünden eve gelemiyordum ve görüşemiyorduk. Ozan Doğulu’nun düğününde giydiğim bir elbise vardı; Tuana’dan aldığım, rengarenk, mor ve pembe karışık bir elbise. Onun da bu sene okul mezuniyeti vardı. Biz bilerek aynı elbiseyi aldık. Böyle bir anımız olsun diye. Aynı gün, o mezuniyete, ben de düğüne aynı elbiseyle gittik. Sonra yan yana fotoğraflarımızı çektik.
YASEMİN: Tahta topuklu ayakkabılar imha edilsin
Modayı takip ediyor musun?
- Kızlar kadar çok takip etmem. Örneğin bu sene sarı modaymış. En son çocukken sarı giymiştim, bir de bugün! Geçen gün “Modaymış, acaba bana yakışır mı?” dedim ve denedim. Yani “Bu moda, bunu alıp giyeyim” demem çoğu zaman. İşte böyle unuttuğum renkler, o sene moda olursa alıyorum. Ama illa o rengi giyeceğim diye de bir kuralım yok.
En sevdiğin aksesuvarlar neler?
- Şapka, kemer ve saat. Saat takıntısı Cemre’den bulaştı. Bir de çanta…
En son aldığın çanta nasıldı?
- Plaj çantası. Diesel’den almıştım. Ama onu günlük hayatta kullanıyorum. Hatta bir arkadaşım bu çantayı “Migros poşeti” sandı.
Yanından ayırmadığın üç şey?
- El kremi, ıslak mendil ve parfüm…
Bir arkadaşınla kıyafet konusunda hiç pişti oldun mu?
- Gülçin’le olduk bir röportaj sırasında! Ayakkabı, kot, ceket… Her şeyi aynı giymişiz. Değişiklik olsun diye birimiz ceketi çıkarttık. Çok garipti.
Bir eğlence mekanına gittiğini düşün… Üzerindeki kıyafetin aynısı başka bir kızda da var, ne yaparsın?
- Yanında durmam, başka yere giderim. Sinir olurum. O yüzden hep çok farklı şeyler almaya dikkat ederim.
Dünya modasını bir anda değiştirebilecek gücün olsa, moda nasıl olsun istersin?
- İnsanları kendim gibi görmek isterim. Ama “Sex And the City” filmindeki gibi şık da görmek isterim. O yüzden Nişantaşı’nı çok seviyorum. Oradaki herkes çok bakımlı. Bazıları birbirine nispet olsun diye yapıyor bunu, ama güzel görünüyorlar. Gereksiz süsler, püsler, zincirler hoşuma gitmiyor. Rahat olacaksın bence. Çok yüksek, tahta topuklu ayakkabıları da ortadan kaldırırdım, çok kötüler bence…
GÜLÇİN: Beyaz ten modası harika oldu
Modayı yakından takip ediyor musun?
- Açıkçası bu sene ne modaymış diye takip etmiyorum, vitrinlere bakınca fark ediyorum nelerin moda olduğunu. Bir de pek çok insanın üzerinde aynı kıyafeti görürsem, “Galiba bu sene bu moda” diyorum. Alışveriş yaparken ne beğeniyorsam onu alıyorum. Bazen bazı renklere takıyorum. Bu sıralar kırmızıya takmış durumdayım mesela… Bol bol kırmızı giyiyorum. Bu seneki modayla ilgili çok mutlu olduğum bir şey var; sanırım beyaz ten moda… Kışın değil de, yazın beyaz tenin moda olması çok güzel. Çünkü güneş çok zararlı. Küçükken bana hep “beyaz peynir”, “süt” gibi lakaplar takarlardı. Ama bence güneşin altında yatıp öyle pancar gibi kızarmak çok büyük cahillik.
Solaryuma girdin mi hiç?
- Evet. Klipler için girmek zorunda kalıyorum. Güneşten daha da zararlı aslında.
En sevdiğin aksesuvarlar neler?
- Taş kolyelerimi çok seviyorum.
Özel olarak seçtiğin bir taş var mı?
- Ruh halime göre seçiyorum, her gün farklı bir kolye takıyorum. Ametist dizili bilekliklerim var; negatif elektriği alıyor. Ay taşı kolyem; bazı şeyleri kolay kabullenmemi sağlıyor, bu yüzden insanlara daha yumuşak tepkiler veriyorum. Pembe kuvars, kristal yüzüğüm var, o da ailene olan sevgini ve saygını çoğaltıyor.
Hiçbir sevgilin sana taşlı bir şey aldı mı?
- Almadı, ama alırsa çok sevinirim açıkçası. Hoş şu an öyle biri de yok hayatımda, keşke olsa!
Bugüne kadar en iyi arkadaşınla hiç kıyafet konusunda pişti oldun mu?
- Yasemin’le olduk bir kere. Üstelik tepeden tırnağa aynı şeyleri giymiştik. Beni hiç rahatsız etmedi.
Bir mekana gittin ve bir kız senin giydiğin kıyafetin aynısını giymiş diyelim…
- Hiç üzülmem, bana daha çok yakışmıştır eminim!

Hepsi tatilden farklı anlamlar çıkarıyorGülçin: Caz vokal eğitimi alacağım Cemre: Anneannemle olacağım Eren: Kaz Dağları’na gideceğim Yasemin: Yurtdışına çıkacağım..
Hepsi grubunun dört güzel üyesi, Cosmogirl dergisinin temmuz sayısına yaz röportajı verdi. Kilyos Solar Beach’te bu yaza damgasını vuracak kıyafetler ve aksesuvarlara da mankenlik yapan grup üyeleri, tatil planlarını, yanlarına neler alacaklarını anlattı ve
giymekten en çok hoşlandıklarını sıraladı. İşte Hepsi kızlarının yaz röportajı…
* Sizin için yaz ne ifade ediyor?
Eren: Yaz gelmeden önce hep özgürlük heyecanı doluyor içime. Özgürce istediğimi yapabilecekmişim gibi geliyor.
Yasemin: Bana kalırsa insanların en çok neşe dolduğu, en mutlu olduğu dönem. Kışın insanlar daha suratsız oluyor.
Cemre: Eskiden çok hareketli günleri ifade ediyordu ama artık güzel havayı ve derin bir nefes çekmeyi ifade ediyor.
Gülçin: Tatil! Dalyan! Annem Dalyanlı ve orada yazlığımız var. Her yaz oraya giderim.
TATİL DEDİĞİN ÖZGÜR OLMALI Bu yaz tatil planlarınız ne?
Eren: Sörf! Her sene yaptığım bir plan bu. Geçen sene yoğunluktan dolayı hiçbir yere gidememiştim. Bu yaz birkaç kere Alaçatı’ya gitmek istiyorum. Bir de Kaz Dağları var aklımda. Çok eskiden gitmiştim, tekrar gidip dinlenmek istiyorum. Tatil anlayışım değişti açıkçası bu sene. Yaşlı insanlar gibiyim!
Yasemin: İspanya’da ve Atina’da arkadaşlarım var. Uzun süredir beni çağırıyorlar. Oralara gitmek istiyorum. Belki sörfe başlayabilirim. Ben, fıtığım olduğu için biraz tırsıyorum açıkçası.
Cemre: Yurtdışına gitmek istiyorum. Tarihi eserlere karşı büyük ilgi duyuyorum. Bir de anneannemle vakit geçirmek istiyorum.
Gülçin: Annemle tatile gittim. Bodrum’a gideceğim. Bir de caz vokal eğitimi almak istiyorum.
Tatil dediğiniz nasıl olmalı?Eren: Özgürce hareket edilebilen bir şey olmalı. Beş yıldızlı otellere gidip, dışarıya adım atmamak bana göre değil. Benim en sevmediğim tatil mantığıdır bu. Turlarla seyahat etmeyi de çok sevmiyorum çünkü kendi başınıza hareket edemiyorsunuz. Tur sırasında gözüm nereye kayarsa oraya kaçarım ben.
Yasemin: Tatilde herkes özgür olmalı, bir yere koşturmak zorunda olmamalı, yeni yerler keşfetmeli. Yazlıkları olan kişiler bile ayrı bir keşif tatili yapmalı bence.
Cemre: Ya dinlendirici ya da eğlenceli olmalı tatil. Eskiden deli gibi eğlenmek vardı hep aklımda, şimdiyse dinlendirici olmasını tercih ediyorum.
Gülçin: Denizin olduğu bir yerde olmalı tatil; kitap olmalı, şezlong olmalı… Tatilde sadece kendi istediğim şeyleri yapmalıyım.
Tatil bavulunuzu hazırlarken en çok nelere dikkat edersiniz?
Eren: Bol bol beyaz atlet alırım yanıma. Benim için kurtarıcılar. Bermuda şortlarımın sayısı da çok olur. Bavulun büyük bir kısmını da şampuanlarım, kremlerim kaplıyor. Sırf onlara yer açılsın diye kıyafetlerimi presliyorum. Bavulun haricinde fotoğraf makinemin çantası da olur yanımda. Yasemin ve ben grubun fotoğrafçılarıyız.
Yasemin: Kıyafet olarak tercih ettiklerim bermuda şortlar ve tişörtler. Bakım ürünlerim de bavulda oldukça yer kaplar.
Cemre: Büyük bavul kullanmamaya dikkat ediyorum öncelikle. Saç ürünlerimin yanımda olması çok önemli. Çok zor bir saçım var çünkü. Mutlaka yanımda olması gereken albümler vardır. Kıyafet olarak da salaş elbiseler, şortlar ve tişörtler alırım. 3-4 çift bikiniyi de unutmamak gerek.
Gülçin: En çok kozmetik ürünlerime dikkat ediyorum. Kıyafet konusunda biraz bonkör davranıyorum. Sonra pişmanlık duymak istemiyorum çünkü. Tabii bu, tatile beş bavulla gittiğim anlamına gelmiyor…
Havuz mu, deniz mi? Yasemin: Tabii ki deniz! Havuzdan nefret ederim. Mikropların buluştuğu bir yermiş gibi geliyor.
Eren: Ben de havuzu hiç sevmiyorum. Deniz varken havuza girenleri de hiç anlamam.
Cemre: Havuzun sınırları var, deniz ise uçsuz bucaksız. Gülçin: Denizi tercih ediyorum. Daha doğal ve hijyenik.
Yaz aylarında şehir içinde ne giymeyi tercih ediyorsunuz?Eren: Genelde bermuda şort, askılı body ve spor ayakkabı giyiyorum. Bu sene, tarzım olmamasına rağmen elbise giymeye de başladım.
Yasemin: Yaz mevsimi başlamadan parmak arası terlik giymeye başlarım. Yazın ayakkabı geçirmem ayağıma. Kısa şort ve etekleri giymeyi sevmiyorum. Uzun etekler ve bermuda şortlar ilk tercihim.
Cemre: Bol bol atlet giyerim. Genelde desensiz kıyafetleri tercih ediyorum. Uzun elbiseler de favorilerim aslında. Hatta bazılarını kendim dikiyorum.
Gülçin: Genellikle etek ve şort giyiyorum. Yazın tüm renklerini üstümde taşımayı seviyorum.
Yazın kışı, kışın da yazı özler misiniz?
Eren: Kışı hiçbir zaman özlemeyenlerdenim. Ben hep ilkbaharı ve sonbaharı özlerim. Yaz da güzel ama hiçbir zaman özlemiyorum.
Yasemin: Her zaman yaz olsun istiyorum.
Cemre: İçinde bulunduğumuz mevsimi yaşamayı seven biriyim ben.
Gülçin: İkisinin de tadı çok başka.
Albümünüzün ismi niçin ‘Hepsi Şaka’?
Çocukken dinlediğimiz ve sevdiğimiz şarkıları söylemek istedik. Seçtiğimiz şarkıların çoğu esprili ve tiyatral sözler içeriyor. O yüzden tamamen şaka gibi oldu.
Cover bir albüm yapmak sizi korkutmadı mı?
Büyük bir korku olmadı tabii ama kaygı yaşadık. Çünkü cover albüm yapmak, yeni albüm yapmaktan çok daha zor. Zaten seçtiğimiz parçaların geçmişte en iyi halleri yapılmış, onu kötüleştirme riski var. Bu parçaların daha iyilerini yapmak değildi amacımız. Sadece Hepsi tarzıyla yorumlamak istedik. Bütün parçaların içine yeni rap bölümleri yazdık mesela.
BÜYÜKLERE NOSTALJİ
Cover parçalarla dinleyici kitlenizdeki yaş profili genişler mi dersiniz?
Anne ve babalar da beğeniyor bu albümü. Sonuçta onların da gençliğinde dinledikleri şeyler. Çocuklar için yeni bir albüm, büyükler için ise nostalji albümü oldu.
Kız gruplarında artış var. Ne düşünüyorsunuz?
Çok güzel bir şey bu. Sadece biz vardık. Neyse ki şimdi sayı arttı ve çeşitlilik oldu. 4 Yüz çıktı, şimdi de MP3 adlı bir kız grubu çıktı.
Yonca Evcimik bir röportaj sırasında Hepsi hakkında şunları dedi;
-Hepsi grubu mesela ben onları beğeniyorum.Çok şekerler,çok zor grup olmak Allah kolaylık versin.Çok başarılılar.İnşallah bir ömür boyu devam ederler.
Hande Yener:
-Ben ve Hepsi grubu Türkiye’de bir ilk.Ben Türkiye’ye elektronik müziği,Hepsi ise R&B müziği tanıştırdı.Yolları her zaman açık olsun.
Nil Karaibrahimgil: -Hepsi grubu Türkiye’de yapılmamışı gerçekleştirdi.Müzik ve dansı birleştirdi.Bende farklı müzik yapıyordum ama Hepsi çıkmadan önce bu kadar dans meraklı değildim.Bildiğim kadarıyla çocukluktan beri arkadaşlar hatta dostlar umarım birbirlerine olan sevgileri,saygılar,müzik ve dansa olan ilgileri biran olsun ile bitmez.Dilerim daha nice ödüller alır.Yollarınız hep açık olsun Hepsi kızları
Burcu Güneş: -HEPSİ’de çok güzel bizi R&B’ye yaklaştırdıkları için çok teşekkürler.Gerçekten HEPSİ genç,HEPSİ güzel,HEPSİ’NİN de sesi çok güzel,HEPSİ dinamik.Teşükkü
15 Haziran 2008 Pazar
12 Haziran 2008 Perşembe
HobileriEren: boş zamanlarında film izlemeyi seviyor. En büyük hobilerinden birini film izlemekYasemin: arabalardan çok hoşlandığını ve en büyük tutkusunun spor arabalarıGülçin: kitap okumayı çok seven Gülçin boş zamanlarında arkadaşlarıyla dışarıda vakit geçirmekten hoşlanıyor.Cemre: boş zamanlarında anneannesinin yanında geçirmekten çok büyük bir keyif alıyor.TakımlarıEren: GalatasaraylıYasemin: FenerbahçeliGülçin: takım tutmuyorCemre: BeşiktaşlıBurçlarıYasemin: başak burcuEren: boğa burcuGülçin: akrep burcuCemre: kova burcuÇizgi filmlere hala merakınız var mı?Cemre: ben bayılırım. Hepsini hala izliyorum.Eren: ben şirinler hastasıyım. Eski çizgifilmler daha güzeldi.Gülçin: en çok sünger bobu seviyorum.Yasemin: eskisi kadar yok ama tom ve jerry ve tazmanya canavarını severim.Annenizin en sevdiğiniz yemeği?Gülçin: mercimek, kerevizEren: yufkanın içinde etli bi yemek yapardı. Bide sütün içine meyve doldururdu.Cemre: kavurmaYasemin:brokoliEn sevdiğiniz şarkı?Yasemin: nedenini sormaCemre: nedenini sormaEren: çok güzelsinGülçin: durdurKüçükken Noel babadan istedikleriniz var mıydı?Cemre: pony atlardan isterdimGülçin: Noel babayı görmek isterdimEren: uyandığımda çam ağacının altında hediye paketleri istedim.Yasemin: barbie evleri isterdim. Zaten annem almıştı. Halada duruyor.Neden çocuklar sizi seviyor?Eren: Doğalız. Birde müzik piyasasında en yakın hissettikleri biziz.Gülçin: biz yaşıtlarımız gibi içimizdeki çocuğu saklamaya çalışmıyoruz.Sizi en çok ne korkutur?Cemre: fiziki anlamda hiçbir şeyden korkmuyorum. Sevdiğim insanları kaybetmekten çok korkarım.Yasemin: karanlıktan çok korkuyorum çünkü hırsızla karşılaştım karanlıkta. Birde sakat kalmaktankorkuyorum. Ölümden bile bu kadar korkmam. Sakat kalırsam dans edemem.Eren: Ciddi sağlık problemi yaşamaktan korkarım.Gülçin: Yanlış anlaşılmaktan ve yalandan korkarım.Aşk var mı?Gülçin: yok.Eren: var.Yasemin: yokCemre: yok.
Hepsi Şaka Albümündeki Eren’in Teşekkür Yazısı

Emek, sabır, azim, yaratıcılık, ruh, duygu, beyin, neşe, üretim, zaman, hüzün, aşk ve sevgi. Hepsi bu albümde. Seç beğen al… Bir insanın başka birinin başarısı için kendinden katacağı herşey ne büyük bir erdemdir. İşte bu albümde böyle büyük insanlarla dolu bir albüm.
Öncelikle Şebnem Özberk ve Evren Erdamar. İyi ki hayatımızdalar. Onlara sevgim ve saygım sonsuz ikisini de kendime ait bir parçaymış gibi hissediyorum ve onlarsız hiçbir yere gitmiyorum!
Benim bu kalabalık ve yorgun dünyayla başedebilmemi sağlayan, en gerçeklerle yanımda olan ve “Eren” olmamı sağlayan aileme minnetimi anlatmamın yolu yok. Kalbimin en büyük sahiplerine Ayşe’me, Celo’ma ve herşeyim Eso’ma sonsuz teşekkür ederim.
Sevgili Ender; seninde stüdyoda geçirdiğim her dakikadan o kadar çok şey öğrendim ki.Kendine güvenmek ve yaratmak sürecinin sahibi sensin…
Bütün titiz ve ince çalışmasıyla, mükemmel alt yapılarıyla Sunay Özgür bizimle olmasaydı hiçbir şey bu kadar güzel olamazdı. Ender ve Sunay; sizin ellerinizden çıkan herşeye tapıyorum!
Mustafa CCL nerelerdesin sen? Bir özledik bir kayıt yaptık, ama çok eğlendik…
En keyifli ve en uykulu dakikaların geçtiği Doğulu stüdyosuna geldi sıra. Ozan’ın cyber adamları bizi ne hallere soktu, hele Kenan’ın dört peyniri! Acaba kim hangi peynir olacak???Aman tanrım! Sabahlara kadar kayıt yapmak ne demekmiş işte orada öğrendim, hele ki Kenan bize bu kadar güzel bir parça yapmış. İşte dünyanın en mutlu ve heyecanlı 4 kızı, 4 peyniri biziz. Çok çok teşekkür ederiz Kenan Doğulu…
Stüdyodaki güç kaynaklarımız: Arzu, Fiko, Cihan iyi ki bizi yalnız bırakmadınız…
Bu albüme ve bir öncekilere ve dahada öncesine kadar gidersek bizi eğiten ve seven şan hocamın Behçet Taştan’ı göreceksiniz. Beco’m olmadan hiçbir şey yapamazdım.Seni seviyoruz Beco…
Ruhumun ve bedenimin en büyük sahibi “DANS” sız bir albüm tabii ki olamaz Nasseria ve Dnice’ın bize öğrettiği herşey için onlara saygım ve teşekkürüm sonsuzdur.
Bizim güzel ve büyük ailemizin bir büyük parçasıda Stardium ailesi. Adı üstünde bir ailenin ta kendisiyiz ve onlar bizim için hep en iyisini yapıyorlar.Hele ki Stardium’un en küçük çalışanı Onur’umuz! Bütün tasarımların için ellerine sağlık…
Ah Fatoş Ah! Sen inanılmazı başaran ve en güzel giysilerimizi sunan manyak kişiliksin. Seni çok çok çok seviyorum…
Hakan’cığım ilk günümüzde de sen yanımızdaydın ve hala burdasın. Hiç gitme olur mu? Bu albümümüzde ve konserlerimizde mükemmel yaratıcı ekibiyle ve mükemmel kişilikleriyle bizleri giydirip, donatan Lagarto’ya ne kadar teşekkür etsek az kalır!
Yine ilk günümüzden, şu günümüze kadar her zaman bizimle olan Ahmet Yıldırım ve ekibini hep bizimle olmaya devam edecek değil mi Ahmet ağabey??
Ve tabi ki bir yıldan fazladır beraber çalıştığımız dizi ekibimizede çok teşekkür ederim. Her günümüzü beraber geçirdiğimiz koca bir aile gibiyiz, bütün ekibimizi sonsuz sevgi ve saygıyla hatırlayacağım.
Kardeşlerim, canlarım benim; çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum!Bizimkisi herkese nasip olmaz. Bu yüzden Allah’a bizlere sunduğu herşey için şükrediyorum.
Bir kalenin 4 duvarı olmayı kim istemez?? Bu yıkılmaz 4 duvar her geçen gün tuğlalar ekleyerek daha da sağlamlaşıyor.Hele ki bu duvarın sıvasını oluşturan bizi dahada kuvvetli hale getiren sevenlerimize ne kadar teşekkür etsek az kalacak. Hiçbir yerden alamayacağımız enerjiyi, kuvveti ve sevigiyi bize en saf hale sunan bütün sevenlerimiz kucaklıyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.Aman tanrım biz ne yaptık kızlar? Siz sevgininde ötesinde bir yerdesiniz……
EREN
hepsi 1 röpörtajı

siz nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?benim rolüm sakar utangaç biri.sosyofobisi olan bir insanım.çok zıt şeyler yapabiliyorum.ama onun içinde bir asosyal yanım var.sosyofobik insanlardan korkmak gibi bir yanım da var.biraz şıpsevdi biriyim.Diziyle birlikte risk aldığınızı düşünüyormusunuz?ben hayranlarıma çok güveniyorum.dizi yaparak aldığımız risk daha farklı bir risk;biz dizi yaparak kulvarımızın dışına çıkmış oluyoruz.yüzlerimizin çok görünmesi ve harcanması açısından dolayı bir risk.ama dizinin tutmama riskini düşünmek bile istemiyorum.olumlu düşünmek gerek.Oyunculukta iddialı mısınız?kesinlikle iddialı değilim.beni bu konuda iteklediler.oyunculuk dersleri alıyoruz.güzel bir şeyler hazırlıyoruz ve çok çalışıyoruz.
CEMRE KEMER'E SORMUŞLAR:nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?kendi karakterimin renklendirilmiş hali.evin titiz ve sinirli kızını canlandırıyorum.risk aldığınızı düşündünüz mü?tabii ki bir risk olduğunu düşündük ama bizi olumsuz etkileyeceğini düşünmüyorum.dizi başlamadan önce oyunculuk dersleri aldık ve çok ciddi çalıştık.oyuncu koçumuzun sözünden dışarı çıkmadık.benim de çok beğendiğim diziler yayından kalktı.ancak bu dizi sektöründe dizinin tutup tutmaması işin iyiliği,kötülüğü ya da oyuncularıyla belli olmuyor.takip ettiğiniz bir dizi var mı?var,sıla…Cansu DERE hayranıyım.müzik mi yoksa oyunculuk mu zor?müzik bizim asıl işimiz.oyunculukla müziği aynı yere koyamam.müzik benim yaşam tarzım.oyunculuk şu anda ciddi anlamda deneyeceğim ve karşılığını alacağım şey.her zman bizim için müzik daha zor.oyunculukda hiç kolay değilmiş.olumsuz tepki alırsanız tekrar oyunculuğu düşünürmüsünüz?çok olumsuz tepkiler alırsam demekki yapamıyormuşum derim.dizi tutmazsa hayal kırıklığı yaşarım üzülürüm.bu işe hepsi grubunun ismini koyduk ve iyi bir şey yapmaya çalışacağız.şarkıcılıktan oyunculuğa geçmeniz bir dez avantajmı?öyle birşey yok.biz büyük harfle müzisyeniz,küçük harfle oyuncuyuz.hayatta en çok neyi yapmak istersiniz?çok büyük bir ev almak istiyorum.çünkü ben bütün ailemle yaşamak istiyorum.bir de kendi dans okulumu açmak.hayranlarınızdan nasıl tepkiler geldi?inanılmaz iyi tepkiler aldık.ne zaman dizinin yayınlanacağını soruyorlar.
YASEMİN YÜRÜK’E SORMUŞLAR:nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?kızlar biraz kokoş ben değilim.kendi karakterimi canlandırıyorum.daha çok otomobilllerle ilgileniyorum.arabaları çok seviyorum.biraz alıngan duygusal biriyim.risk aldığınızı düşünüyormusunuz?her şey risk.tabiiki dizi risk taşıyabilir ama bir işi iyi yapıyorsanız sonucu da iyi olur.oyunculuk teklifi daha önce geldimi?evet daha önce çok dizi teklifi geldi ama biz hiçnirini kabul etmedik.çünkü biz eğitimini almadığımız birşeyi yapmayız diye her zaman söylemişizdir.biz de bunun eğitimini aldık ve bu teklifi kabul ettik.yedi ay ders aldık ve hala eğitimimiz devam ediyor.oyunculukla ilgili endişeleriniz varmı?tabii ki endişelerim var ama yapabildiğimizin en iyisini yapmaya çalışıyoruz.oyuncu koçumuzda bize bu anlamda iyi olduğumuzu söyledi.
EREN BAKICI’YA SORMUŞLAR:nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?dizide kendi ismimizi kullanıyoruz.çünkü insanlar tvde izledikleri kahramanların ismini gerçek sanmalarından dolayı böyle bir şeye karar verildi.kendimi anlatıyorum.benim senaryolaştırılmış hayatım.tamamen gerçek hayatımız değil,esinlenmiş dersek daha doğru olur.kendimi oynuyorum ama biraz abartılmış hali.hepsi grubunun çıkış hikayesi bu mu?hepsi grubunun çıkışı değil ama bizim gelişimimiz.dans ve müzk hayatına girişimiz anlatılacak.ama bu gerçek hayatımızla birebir değil.normal hayatımda ben çok iyimser ve çok doğacıyım.yeşili severim sağlıklı beslenirim.arkadaşlarımıda sağlıklı beslensin diye uyarırım.dizide de aynen bu karakterdeyim.dizinin ekranda tutunabileceğine inanıyormusunuz?gerçekten bu soruyu kendime çok soruyorum.çok iyi diziler bile bir anda tepetaklak olabiliyor.iyi bir kadroya sahip diziler neden erken bitiyor?bu reytingleri kim belirliyor?nerede bu reyting makineleri diye kendi kendime soruyorum.gerçekten bu konuda hiçbir fikrim yok.inşallah tutar.çok güzel bir hayran kitlemiz var.diziniz tutmazsa popülaritenizin etkileneceğini düşündünüz mü?çok büyük bişey kaybedeciğimizi düşünmüyorum.çünkü orada çok zor bir işin altına girdiğimizi düşünüyorum.sonuçta biz oyuncu değiliz.biz bu diziye başlamadan önce oyunculuk eğitimi aldık.oyuncu koçumuz ayçe abana bize ders verdi.çok zor bir karakteri oynamıyoruz.sonuçta biz kendimizi canlandırıyoruz.kendimi canlandırmak için set ortamı ve kamerayı öğreniyoruz.tabii ki ilk bölümlerde insanlardan tepki gelecektir ve bu eleştiriler bizi olumlu etkileyecektir.çünkü ileriki bölümlerde daha iyi olmamızı sağlayacaktır.dizi olmazsa da artık yapacak birşey yok.en sevdiğiniz oyuncular kimler?zuhal olcay,sumru yavrucuk..ikisinide çok seviyorum.hayatta en çok ne yapmak istiyorsunuz?ben şu anda en çok yapmak istediğim şeyi yapıyorum
Hepsi 1 Dizisi ile ilgili ropörtaj

siz nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?benim rolüm sakar utangaç biri.sosyofobisi olan bir insanım.çok zıt şeyler yapabiliyorum.ama onun içinde bir asosyal yanım var.sosyofobik insanlardan korkmak gibi bir yanım da var.biraz şıpsevdi biriyim.Diziyle birlikte risk aldığınızı düşünüyormusunuz?ben hayranlarıma çok güveniyorum.dizi yaparak aldığımız risk daha farklı bir risk;biz dizi yaparak kulvarımızın dışına çıkmış oluyoruz.yüzlerimizin çok görünmesi ve harcanması açısından dolayı bir risk.ama dizinin tutmama riskini düşünmek bile istemiyorum.olumlu düşünmek gerek.Oyunculukta iddialı mısınız?kesinlikle iddialı değilim.beni bu konuda iteklediler.oyunculuk dersleri alıyoruz.güzel bir şeyler hazırlıyoruz ve çok çalışıyoruz.
CEMRE KEMER'E SORMUŞLAR:nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?kendi karakterimin renklendirilmiş hali.evin titiz ve sinirli kızını canlandırıyorum.risk aldığınızı düşündünüz mü?tabii ki bir risk olduğunu düşündük ama bizi olumsuz etkileyeceğini düşünmüyorum.dizi başlamadan önce oyunculuk dersleri aldık ve çok ciddi çalıştık.oyuncu koçumuzun sözünden dışarı çıkmadık.benim de çok beğendiğim diziler yayından kalktı.ancak bu dizi sektöründe dizinin tutup tutmaması işin iyiliği,kötülüğü ya da oyuncularıyla belli olmuyor.takip ettiğiniz bir dizi var mı?var,sıla…Cansu DERE hayranıyım.müzik mi yoksa oyunculuk mu zor?müzik bizim asıl işimiz.oyunculukla müziği aynı yere koyamam.müzik benim yaşam tarzım.oyunculuk şu anda ciddi anlamda deneyeceğim ve karşılığını alacağım şey.her zman bizim için müzik daha zor.oyunculukda hiç kolay değilmiş.olumsuz tepki alırsanız tekrar oyunculuğu düşünürmüsünüz?çok olumsuz tepkiler alırsam demekki yapamıyormuşum derim.dizi tutmazsa hayal kırıklığı yaşarım üzülürüm.bu işe hepsi grubunun ismini koyduk ve iyi bir şey yapmaya çalışacağız.şarkıcılıktan oyunculuğa geçmeniz bir dez avantajmı?öyle birşey yok.biz büyük harfle müzisyeniz,küçük harfle oyuncuyuz.hayatta en çok neyi yapmak istersiniz?çok büyük bir ev almak istiyorum.çünkü ben bütün ailemle yaşamak istiyorum.bir de kendi dans okulumu açmak.hayranlarınızdan nasıl tepkiler geldi?inanılmaz iyi tepkiler aldık.ne zaman dizinin yayınlanacağını soruyorlar.
YASEMİN YÜRÜK’E SORMUŞLAR:nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?kızlar biraz kokoş ben değilim.kendi karakterimi canlandırıyorum.daha çok otomobilllerle ilgileniyorum.arabaları çok seviyorum.biraz alıngan duygusal biriyim.risk aldığınızı düşünüyormusunuz?her şey risk.tabiiki dizi risk taşıyabilir ama bir işi iyi yapıyorsanız sonucu da iyi olur.oyunculuk teklifi daha önce geldimi?evet daha önce çok dizi teklifi geldi ama biz hiçnirini kabul etmedik.çünkü biz eğitimini almadığımız birşeyi yapmayız diye her zaman söylemişizdir.biz de bunun eğitimini aldık ve bu teklifi kabul ettik.yedi ay ders aldık ve hala eğitimimiz devam ediyor.oyunculukla ilgili endişeleriniz varmı?tabii ki endişelerim var ama yapabildiğimizin en iyisini yapmaya çalışıyoruz.oyuncu koçumuzda bize bu anlamda iyi olduğumuzu söyledi.
EREN BAKICI’YA SORMUŞLAR:nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?dizide kendi ismimizi kullanıyoruz.çünkü insanlar tvde izledikleri kahramanların ismini gerçek sanmalarından dolayı böyle bir şeye karar verildi.kendimi anlatıyorum.benim senaryolaştırılmış hayatım.tamamen gerçek hayatımız değil,esinlenmiş dersek daha doğru olur.kendimi oynuyorum ama biraz abartılmış hali.hepsi grubunun çıkış hikayesi bu mu?hepsi grubunun çıkışı değil ama bizim gelişimimiz.dans ve müzk hayatına girişimiz anlatılacak.ama bu gerçek hayatımızla birebir değil.normal hayatımda ben çok iyimser ve çok doğacıyım.yeşili severim sağlıklı beslenirim.arkadaşlarımıda sağlıklı beslensin diye uyarırım.dizide de aynen bu karakterdeyim.dizinin ekranda tutunabileceğine inanıyormusunuz?gerçekten bu soruyu kendime çok soruyorum.çok iyi diziler bile bir anda tepetaklak olabiliyor.iyi bir kadroya sahip diziler neden erken bitiyor?bu reytingleri kim belirliyor?nerede bu reyting makineleri diye kendi kendime soruyorum.gerçekten bu konuda hiçbir fikrim yok.inşallah tutar.çok güzel bir hayran kitlemiz var.diziniz tutmazsa popülaritenizin etkileneceğini düşündünüz mü?çok büyük bişey kaybedeciğimizi düşünmüyorum.çünkü orada çok zor bir işin altına girdiğimizi düşünüyorum.sonuçta biz oyuncu değiliz.biz bu diziye başlamadan önce oyunculuk eğitimi aldık.oyuncu koçumuz ayçe abana bize ders verdi.çok zor bir karakteri oynamıyoruz.sonuçta biz kendimizi canlandırıyoruz.kendimi canlandırmak için set ortamı ve kamerayı öğreniyoruz.tabii ki ilk bölümlerde insanlardan tepki gelecektir ve bu eleştiriler bizi olumlu etkileyecektir.çünkü ileriki bölümlerde daha iyi olmamızı sağlayacaktır.dizi olmazsa da artık yapacak birşey yok.en sevdiğiniz oyuncular kimler?zuhal olcay,sumru yavrucuk..ikisinide çok seviyorum.hayatta en çok ne yapmak istiyorsunuz?ben şu anda en çok yapmak istediğim şeyi yapıyorum
Grup üyelerine sormuşlar:
Go Girl Dergisi Röportaj'ı - Tek Kelime
Kızların Vazgeçilmezi

Hepsi Heygirl'de!

Dizideki sevgilileriyle 14 Şubat Sevgililer Günü pozu veren Hepsi kızları, aşka dair sırlarını anlattılar.Hepsi bir arada artı aşkları daHepsi kızları ve "Hepsi 1" dizisinin yakışıklıları, 14 Şubat’ta kutlanacak Sevgiler Günü’ne özel olarak Hey Girl dergisine konuştular. İşte Hepsi üyelerinin ve dizideki yakışıklı sevgililerinin aşka dair sırları...
En kısa ilişkim 3 ay
Gülçin
1- İlkokuldaydım, kime aşık olduğumu hatırlamıyorum ama. Ben çok utangaç biriyim, o yüzden bunu hiç belli etmiyordum.
2- Kime söylediğimi söyleyemem, ama çok rahat söylemiştim çünkü hislerim çok gerçekti. Gerçek olduğunda zorlanmıyor insan bunu söylerken.
3- Benim ki biraz maceralı anlatamam herhalde. Sıradan değildi, onu söyleyebilirim.
4- Çok aşık olup yerlerde sürünmek. Aslında deli gibi aşık olmayı çok istiyorum, ama karşılıklı olması koşuluyla.
5- En fazla 2,5 yıl, en kısa 3 ay sürdü.
6- Olgun ve dürüst olması... Çünkü hepsi çocuk bence.
7- Bu gün benim için hiçbir zaman özel olmadı ve yine hiçbir planım yok. Nedense, o gün geldiğinde ben hep tek başıma kalıyorum. Bir de hediye alma konusunda çok kötüyüm.
Oğuzhan Yıldız
1- İlk büyük aşkımı 2004 yılında yaşadım. Hatta oyuncu o da. 7 aylık bir ilişki yaşadık.
2- Ona dedim, ama biraz farklı söyledim: "Seni sapık gibi seviyorum" dedim.
3- Çok enteresandı. Beraber film izliyorduk. O beni öptü. Ben çok çekingen biriydim o zamanlar. 6 ay boyunca, hiç dokunmadım bile ona.
4- Tutarsızlık. Bir gün çok iyi davranan birinin, öbür gün ilişkiyi pat diye bitirmesi.
5- En uzun 8, en kısası 4 ay.
6- Bağlılık ve dürüstlük.
7- Çok önemsediğim bir gün değil aslında ama kızlar önemsiyor ve benim de önemsemem gerekiyor gibi hissediyorum.
Hiç öpüşmedim
Cemre
1- İlk kez aşık olduğumda lisedeydim. Acayip heyecanlanıyordum onu gördüğümde. Bana değişik bir şekilde "günaydın" dediğinde, "Kesin benden hoşlanıyor" diye düşünüyordum.
2- Bunu çok zor söylerim ve söyleyebilmem için çok zaman geçmesi gerekir. Evde salonda da olabilir, sokakta yürürken olabilir, ne zaman gerçekten hissediyorsam o zaman söylerim.
3- Hiç öpüşmedim. Çok merak ediyorum.
4- Aşkın bitmesi ve sevgilimin benden sıkılması, en büyük korkum sanırım.
5- Hiç ilişki yaşamadım nasıl bir şey olduğunu çok merak ediyorum.
6- Ne olursa olsun, açık konuşsun. Her şeyi söylesin.
7- İnanılmaz ticari buluyorum ve böyle bir gün olduğuna inanmıyorum. Anneler, Babalar günü daha anlamlı.
Cem Avnayim1- Yuvadan beri aşık oluyorum, 6 yaşındaydım. Biraz fazla aşık oluyorum ben. İlk aşık olduğum kız çok güzel bir kızdı. Ben aşkı yemek yemek gibi bir ihtiyaç olarak gördüğüm için, bana çok doğal gelmişti her şey.
2- Bu tarz şeyler söylemem ben. Sevgimi gösteririm.
3- Çok zevkli ve çok keyifli bir şeydi, 14 yaşındaydım. Bağdat Caddesi’nin tam ortasında öpüşmüştük.
4- Aşkla ilgili korkum yok. Benim aldatılmak gibi bir korkum da yok çünkü eğer aldatılıyorsan, bu senin yüzündendir.
5- En uzun 11 ay sürdü. En kısa ilişkim 20 dakika sürmüştür.
6- Güven.
7- İlk Sevgililer Günümde kavga ettik. Çünkü işim uzadı ve ben buluşmaya geç gittim. O yüzden Sevgililer Günü hakkında pek iyi şeyler düşünmem.
Yalansız ilişki isterim
Eren
1- Bir tane sevgilim oldu benim bugüne kadar, o da dört sene sürdü. Bir arkadaş grubumuz vardı, o da o gruptaydı. 1,5 sene boyunca arkadaştık, ama sonra oyunlarla sevgili olduk.
2- Bir tek ona söyledim.
3- Heyecanlanmıştım, çok güzeldi. Bir de çok beğendiğim bir çocuktu ve tesadüfen o gün karşılaşmıştım o çocukla. Bu olaydan iki sene önce onu bir yerde görmüştüm ben ve inanamamıştım, ne kadar güzel çocuk diye.
4- Gerçekten çok seviyorsam ve o beni yalandan sevmişse, bunu öğrenmek beni çok korkutur çünkü ben gerçekten çok safça seviyorum.
5- Arkadaşlık süremizle birlikte 5,5 sene sürdü. Hálá da her gün konuşuruz başka da bir şey olmadı zaten.
6- Eğer beni seviyorsa gerçekten, hiç kimseden çekinmeden bana olan sevgisini göstersin isterim.
7- Güzel bir olay. Biz birbirimize küçük hediyeler alırdık, ama hiçbir zaman özel olarak bunu seremoni haline getirmedik.
Erman Burmalı
1- 19 yaşımdaydım. Daha öncekileri aşk zannediyormuşum, ama değilmiş. Çok güzeldi, sert bir kayaydı, çarpıldım. Hiç umursamadığım ve hiç aşık olabileceğimi düşünmediğim bir anda karşıma çıktı ve aşkın böyle bir şey olduğunu o gün anladım.
2- Çocukluğumda çok söylemişimdir, ama ilk söylediğimi hatırladığım kişi, yine aynı kişi. İlk anda nasıl söylediğimi hatırlamıyorum, sadece söyledikten sonra sürekli söylediğimi hatırlıyorum.
3- 11-12 yaşlarındaydım. Bana çok güzel gelmişti.
4- Herkes gibi aldatılmaktan ve "Seni çok seviyorum" deyip de arkadan bıçaklayanlardan korkarım. Göz göre göre aldatsın, ama gözümün içine bakıp bana aşkını ilan ediyorsa ve iki gün sonra gidiyorsa, bundan çok korkarım.
5- En uzunu 3 buçuk sene sürdü. En kısası da 3 gün.
6- Beni anlayan birisi olsun. Anlaşılabilmek çok önemli çünkü bazen ne yaparsan yap, anlaşılamıyorsun.
7- Sevgilim varsa yaparım, neden olmasın? O gün mutlaka, bir şeyler yapılır. Ama benim için çok önemli bir gün diyemem.
SORULAR
1- İlk aşkınızı anlatır mısınız?
2- İlk kez kime "Seni Seviyorum" dediniz?
3- İlk öpüşmenizde ne hissetiniz?
4- Aşkla ilgili en büyük korkunuz nedir?
5- En uzun ve en kısa ilişkiniz ne kadar sürdü?
6- Sevgilinizden beklediğin en önemli şey nedir?
7- Sevgililer Günü hakkında neler düşünüyorsun?
İlk 17 yaşında öpüştüm
Yasemin
1- İlkokuldaydım, ben dörde gidiyordum, o da beşe gidiyordu. Tolga’ydı adı. O da farkındaydı durumunun, çok tarz bir çocuktu. Giydiği kazağın kolları çok uzun olurdu ve uçları yırtık pırtık olurdu.
2- Herhalde 15 yaşındaydım, kime dediğimi hatırlıyorum, ama söylemeyeceğim. Onu görünce böyle kalbim deliler gibi atardı çok iyi hatırlıyorum.
3- 17 yaşındaydım. Yanımda Gülçin vardı. Çocuk benden iki yaş büyüktü. Bir şey hissetmemiştim aslında, "Ne bu ya?" olmuştum.
4- Aşk zaten korkutucu bir şey!
5- En kısa ilişki diye bir şey yok aslında çünkü o ilişki değil. Yazlıktaydık, biri vardı. Sonra benim arkadaşımın arkadaşı olduğunu öğrendik. Arkadaşlarım beni biraz etkiledi ve dene bu çocukla dediler. Bir hafta dayanabildim. En uzun ilişkim de iki sene sürdü.
6- Karşımdaki işime saygı duysun. Anlayış çok önemli. İşime saygı duymuyorsa benim hayatımda olamayacak demektir. Telefon açamadığımda, "Neredeydin sen?" diye bir ses duymak istemiyorum telefonda. İşime saygı ve anlayış o kadar:)
7- Sevgililer Günü hakkında bir şey düşünmüyorum çünkü sevgilim yok.
Yusuf Akgün
1- 17 yaşındaydım aşık oldum. Hálá beraberiz.
2- Ona... Lisede tanıştık, önce arkadaştık, sonra bir baktık sevgili olmuşuz.
3- Yorum yok...
4- Aşksız kalmaktan korkarım.
5- En uzun 6 sene, en kısa 6 sene.
6- Huzur.
7- Uzun zamandır beraberiz biz. Çiçekli balonlu kutlamalardan tutun da pırlantalı hediyelere kadar vardırdık olayı. Ama artık Sevgililer Günü bana daha çok ticari bir kavram olarak geliyor. İnsan sevgilisine sevgisini sunmak için tek bir günü beklememeli bence.
Heygirl dergisinin şubat sayısında okurlarına iki hediyesi var: Notlar için bonbon mandallar ve defterlere "High School Musical" çıkartmaları..

‘Hepsi’ grubunun üyeleri Cemre, Eren, Yasemin ve Gülçin, ekip olarak farklı bir şeyler yapmak istediklerini söyledi: Hayalimizde yurtdışındakiler gibi çok büyük bir müzikal var. Kaliteli ve alışılmamış bir proje istiyoruz..
Gençlerin sevgilisi olan Hepsi grubunun kızları; Cemre, Eren, Yasemin ve Gülçin, başrol paylaştıkları ‘Hepsi 1′ adlı diziyle atv ekranlarına taşındı. Oyunculuk adına hayli yol kat ettiklerini söyleyen dört genç kız, en büyük hayallerinin bir müzikalde oynamak olduğunu söyledi. Önümüzdeki ay üçüncü albümleri için stüdyoya girmeye hazırlanan Hepsi kızları; sinema filmi için teklifler almaya başladıklarını belirterek, haklarıında merak edilenleri GÜNAYDIN‘a anlattı.
GÜN GEÇTİKÇE DOĞALLAŞTIK* Dizi çekimleri nasıl gidiyor?YASEMİN: Bu aralar havalar soğuk ve çekimler dışarıda olduğu için zorlansak da, genelde çok güzel geçiyor. Üşüyoruz ama çok eğleniyoruz.EREN: Artık yün fanilalar giyiyoruz.
* Oyunculuğa alışabildiniz mi?GÜLÇİN: Gün geçtikçe daha iyi olmaya başladık. Başlarda oyuncu koçumuz vardı. Aldığımız derslerle açığımızı kapatmaya çalıştık. Birçok insan da oyunculuğumuzu doğal buluyor.CEMRE: İyi oyuncu dediğimiz kişilerden çok olumlu tepkiler aldığımızı söyleyeyim. Onlardan ‘Bu işi kotardınız’ tarzında güzel telefonlar aldık.EREN: İlk başladığımız günle şu anki halimiz arasında çok fark var. Zaten herkes bunu söylüyor. Bu duruma gelmemizde birçok insanın rolü var.YASEMİN: Karşımızdakinden rol almayı öğrendik. Ondan rolü aldığımızda, biz de bir şeyler katıp kullanabiliyoruz. Biz de kendi yorumlarımızı katıyoruz.
* Diziyi izledikten sonra birbirinizi eleştirdiğiniz oluyordur. Hanginizin oyunculuğa yeteneği daha fazla?EREN: Teknik olarak bilmiyoruz ama izleyici olarak baktığımda; hepimizin gerçekten o an iyi oynadığını ve o duyguyu verdiğini söyleyebilirim.
* Hiç müzikal teklifi aldınız mı?EREN: Hayalimizde yurtdışındakiler gibi çok büyük bir müzikal var.CEMRE: İnsanlar albüm çıkartıyor, arkasından peş peşe 5 klip çekiyorlar. “Biz şunu, bunu yaptık” diyorlar. Bizim kliplerimiz daha az ama diğerlerinin yanında farkını belli ediyor. Ekip olarak çok iyi çalışıyoruz ve gerçekten farklı bir şeyler yapıyoruz. Eğer bir gün, bir müzikal yaparsak kaliteli ve alışılmamış olsun istediğimiz için titiz davranıyoruz.YASEMİN: Çok istiyoruz ama şimdilik öyle bir zamanımız yok. Albüm çalışmalarına başladık. Yine de müzikalde oynamak, en büyük hayallerimizden bir tanesi.EREN: İnsanları eğlendirecek ve yüzlerini güldürecek şeylere ihtiyaç var. İçinde duygusal şeyler de barındıran eğlenceli bir müzikal sunmalıyız biz.
* Albüm çalışmaları ne durumda?
CEMRE: Parça seçiyoruz. Aralık sonu da kayıtlara başlayacağız.* Nasıl bir albüm olacak?CEMRE: Söyleyemeyiz!EREN: Farklı bir albüm olacak.GÜLÇİN: Henüz şarkı seçme aşamasında olduğumuz için her an her şey değişebilir. O yüzden biz şimdi ne söyleyesek yalan olur.YASEMİN: Farklı bir şey yapacağız ama ne yapacağımızı biz de bilmiyoruz

GRUP ÜYELERİNİN EREN HAKKINDA DÜŞÜNCELERİ
Hepsi Grubu
GÜLÇİN : "ÇOK İYİ KALPLİDİR.
YASEMİN : "ÇOK AKILLI VE ZEKİDİR.
CEMRE : " BİR LOKUMDUR .

GRUP ÜYELERİNİN GÜLÇİN HAKKINDA DÜŞÜNCELERİ
Hepsi Grubu
EREN : "ÇOK MÜKEMMELİYETÇİDİR.
YASEMİN : "AYRINTILARA ÇOK DİKKAT EDER. BU NEDENLE ARADA BİR YAVAŞ HAREKET EDER
hepsi 1 röpörtajı
GÜLÇİN ERGÜL’E SORMUŞLAR:siz nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?benim rolüm sakar utangaç biri.sosyofobisi olan bir insanım.çok zıt şeyler yapabiliyorum.ama onun içinde bir asosyal yanım var.sosyofobik insanlardan korkmak gibi bir yanım da var.biraz şıpsevdi biriyim.Diziyle birlikte risk aldığınızı düşünüyormusunuz?ben hayranlarıma çok güveniyorum.dizi yaparak aldığımız risk daha farklı bir risk;biz dizi yaparak kulvarımızın dışına çıkmış oluyoruz.yüzlerimizin çok görünmesi ve harcanması açısından dolayı bir risk.ama dizinin tutmama riskini düşünmek bile istemiyorum.olumlu düşünmek gerek.Oyunculukta iddialı mısınız?kesinlikle iddialı değilim.beni bu konuda iteklediler.oyunculuk dersleri alıyoruz.güzel bir şeyler hazırlıyoruz ve çok çalışıyoruz.
CEMRE KEMER'E SORMUŞLAR:nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?kendi karakterimin renklendirilmiş hali.evin titiz ve sinirli kızını canlandırıyorum.risk aldığınızı düşündünüz mü?tabii ki bir risk olduğunu düşündük ama bizi olumsuz etkileyeceğini düşünmüyorum.dizi başlamadan önce oyunculuk dersleri aldık ve çok ciddi çalıştık.oyuncu koçumuzun sözünden dışarı çıkmadık.benim de çok beğendiğim diziler yayından kalktı.ancak bu dizi sektöründe dizinin tutup tutmaması işin iyiliği,kötülüğü ya da oyuncularıyla belli olmuyor.takip ettiğiniz bir dizi var mı?var,sıla…Cansu DERE hayranıyım.müzik mi yoksa oyunculuk mu zor?müzik bizim asıl işimiz.oyunculukla müziği aynı yere koyamam.müzik benim yaşam tarzım.oyunculuk şu anda ciddi anlamda deneyeceğim ve karşılığını alacağım şey.her zman bizim için müzik daha zor.oyunculukda hiç kolay değilmiş.olumsuz tepki alırsanız tekrar oyunculuğu düşünürmüsünüz?çok olumsuz tepkiler alırsam demekki yapamıyormuşum derim.dizi tutmazsa hayal kırıklığı yaşarım üzülürüm.bu işe hepsi grubunun ismini koyduk ve iyi bir şey yapmaya çalışacağız.şarkıcılıktan oyunculuğa geçmeniz bir dez avantajmı?öyle birşey yok.biz büyük harfle müzisyeniz,küçük harfle oyuncuyuz.hayatta en çok neyi yapmak istersiniz?çok büyük bir ev almak istiyorum.çünkü ben bütün ailemle yaşamak istiyorum.bir de kendi dans okulumu açmak.hayranlarınızdan nasıl tepkiler geldi?inanılmaz iyi tepkiler aldık.ne zaman dizinin yayınlanacağını soruyorlar.
YASEMİN YÜRÜK’E SORMUŞLAR:nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?kızlar biraz kokoş ben değilim.kendi karakterimi canlandırıyorum.daha çok otomobilllerle ilgileniyorum.arabaları çok seviyorum.biraz alıngan duygusal biriyim.risk aldığınızı düşünüyormusunuz?her şey risk.tabiiki dizi risk taşıyabilir ama bir işi iyi yapıyorsanız sonucu da iyi olur.oyunculuk teklifi daha önce geldimi?evet daha önce çok dizi teklifi geldi ama biz hiçnirini kabul etmedik.çünkü biz eğitimini almadığımız birşeyi yapmayız diye her zaman söylemişizdir.biz de bunun eğitimini aldık ve bu teklifi kabul ettik.yedi ay ders aldık ve hala eğitimimiz devam ediyor.oyunculukla ilgili endişeleriniz varmı?tabii ki endişelerim var ama yapabildiğimizin en iyisini yapmaya çalışıyoruz.oyuncu koçumuzda bize bu anlamda iyi olduğumuzu söyledi.
EREN BAKICI’YA SORMUŞLAR:nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?dizide kendi ismimizi kullanıyoruz.çünkü insanlar tvde izledikleri kahramanların ismini gerçek sanmalarından dolayı böyle bir şeye karar verildi.kendimi anlatıyorum.benim senaryolaştırılmış hayatım.tamamen gerçek hayatımız değil,esinlenmiş dersek daha doğru olur.kendimi oynuyorum ama biraz abartılmış hali.hepsi grubunun çıkış hikayesi bu mu?hepsi grubunun çıkışı değil ama bizim gelişimimiz.dans ve müzk hayatına girişimiz anlatılacak.ama bu gerçek hayatımızla birebir değil.normal hayatımda ben çok iyimser ve çok doğacıyım.yeşili severim sağlıklı beslenirim.arkadaşlarımıda sağlıklı beslensin diye uyarırım.dizide de aynen bu karakterdeyim.dizinin ekranda tutunabileceğine inanıyormusunuz?gerçekten bu soruyu kendime çok soruyorum.çok iyi diziler bile bir anda tepetaklak olabiliyor.iyi bir kadroya sahip diziler neden erken bitiyor?bu reytingleri kim belirliyor?nerede bu reyting makineleri diye kendi kendime soruyorum.gerçekten bu konuda hiçbir fikrim yok.inşallah tutar.çok güzel bir hayran kitlemiz var.diziniz tutmazsa popülaritenizin etkileneceğini düşündünüz mü?çok büyük bişey kaybedeciğimizi düşünmüyorum.çünkü orada çok zor bir işin altına girdiğimizi düşünüyorum.sonuçta biz oyuncu değiliz.biz bu diziye başlamadan önce oyunculuk eğitimi aldık.oyuncu koçumuz ayçe abana bize ders verdi.çok zor bir karakteri oynamıyoruz.sonuçta biz kendimizi canlandırıyoruz.kendimi canlandırmak için set ortamı ve kamerayı öğreniyoruz.tabii ki ilk bölümlerde insanlardan tepki gelecektir ve bu eleştiriler bizi olumlu etkileyecektir.çünkü ileriki bölümlerde daha iyi olmamızı sağlayacaktır.dizi olmazsa da artık yapacak birşey yok.en sevdiğiniz oyuncular kimler?zuhal olcay,sumru yavrucuk..ikisinide çok seviyorum.hayatta en çok ne yapmak istiyorsunuz?ben şu anda en çok yapmak istediğim şeyi yapıyorum
Hepsinin çocukluğu
KIZLARIN VAZGEÇEMEDİKLERİCEMRE:Cemre antibakterial sabunundan,hepsi kızlarından ve anneannesinden vazgeçemiyor.EREN:Eren bir doğa tutkunu .Boş vakitlerinde fotoğraf çekiyor ve evde tek başına DVD izlemeye bayılıyor.YASEMİN:Annesine çok düşkün olan Yasemin,arabalara çok meraklı,karanlıktan korkuyor ve nazar boncuğu takıyor.GÜLÇİN:Gülçin bir iş delisi.Aşka vakit bulamıyor.Hayatta strastan yoga yaparak kurtuluyor ve çok duygusal.Röpörtaj
Röportaj: Hazan Aköz Fotoğraflar: Zeynel Abidin Ağgül Heygirl dergisi şubat sayısında, Hepsi kızlarını ve "Hepsi 1" dizisindeki rol arkadaşlarını buluşturdu.Dizideki sevgilileriyle 14 Şubat Sevgililer Günü pozu veren Hepsi kızları, aşka dair sırlarını anlattılar.Hepsi bir arada artı aşkları daHepsi kızları ve "Hepsi 1" dizisinin yakışıklıları, 14 Şubat’ta kutlanacak Sevgiler Günü’ne özel olarak Hey Girl dergisine konuştular. İşte Hepsi üyelerinin ve dizideki yakışıklı sevgililerinin aşka dair sırları...
En kısa ilişkim 3 ay
Gülçin
1- İlkokuldaydım, kime aşık olduğumu hatırlamıyorum ama. Ben çok utangaç biriyim, o yüzden bunu hiç belli etmiyordum.
2- Kime söylediğimi söyleyemem, ama çok rahat söylemiştim çünkü hislerim çok gerçekti. Gerçek olduğunda zorlanmıyor insan bunu söylerken.
3- Benim ki biraz maceralı anlatamam herhalde. Sıradan değildi, onu söyleyebilirim.
4- Çok aşık olup yerlerde sürünmek. Aslında deli gibi aşık olmayı çok istiyorum, ama karşılıklı olması koşuluyla.
5- En fazla 2,5 yıl, en kısa 3 ay sürdü.
6- Olgun ve dürüst olması... Çünkü hepsi çocuk bence.
7- Bu gün benim için hiçbir zaman özel olmadı ve yine hiçbir planım yok. Nedense, o gün geldiğinde ben hep tek başıma kalıyorum. Bir de hediye alma konusunda çok kötüyüm.
Oğuzhan Yıldız
1- İlk büyük aşkımı 2004 yılında yaşadım. Hatta oyuncu o da. 7 aylık bir ilişki yaşadık.
2- Ona dedim, ama biraz farklı söyledim: "Seni sapık gibi seviyorum" dedim.
3- Çok enteresandı. Beraber film izliyorduk. O beni öptü. Ben çok çekingen biriydim o zamanlar. 6 ay boyunca, hiç dokunmadım bile ona.
4- Tutarsızlık. Bir gün çok iyi davranan birinin, öbür gün ilişkiyi pat diye bitirmesi.
5- En uzun 8, en kısası 4 ay.
6- Bağlılık ve dürüstlük.
7- Çok önemsediğim bir gün değil aslında ama kızlar önemsiyor ve benim de önemsemem gerekiyor gibi hissediyorum.
Hiç öpüşmedim
Cemre
1- İlk kez aşık olduğumda lisedeydim. Acayip heyecanlanıyordum onu gördüğümde. Bana değişik bir şekilde "günaydın" dediğinde, "Kesin benden hoşlanıyor" diye düşünüyordum.
2- Bunu çok zor söylerim ve söyleyebilmem için çok zaman geçmesi gerekir. Evde salonda da olabilir, sokakta yürürken olabilir, ne zaman gerçekten hissediyorsam o zaman söylerim.
3- Hiç öpüşmedim. Çok merak ediyorum.
4- Aşkın bitmesi ve sevgilimin benden sıkılması, en büyük korkum sanırım.
5- Hiç ilişki yaşamadım nasıl bir şey olduğunu çok merak ediyorum.
6- Ne olursa olsun, açık konuşsun. Her şeyi söylesin.
7- İnanılmaz ticari buluyorum ve böyle bir gün olduğuna inanmıyorum. Anneler, Babalar günü daha anlamlı.
Cem Avnayim
1- Yuvadan beri aşık oluyorum, 6 yaşındaydım. Biraz fazla aşık oluyorum ben. İlk aşık olduğum kız çok güzel bir kızdı. Ben aşkı yemek yemek gibi bir ihtiyaç olarak gördüğüm için, bana çok doğal gelmişti her şey.
2- Bu tarz şeyler söylemem ben. Sevgimi gösteririm.
3- Çok zevkli ve çok keyifli bir şeydi, 14 yaşındaydım. Bağdat Caddesi’nin tam ortasında öpüşmüştük.
4- Aşkla ilgili korkum yok. Benim aldatılmak gibi bir korkum da yok çünkü eğer aldatılıyorsan, bu senin yüzündendir.
5- En uzun 11 ay sürdü. En kısa ilişkim 20 dakika sürmüştür.
6- Güven.
7- İlk Sevgililer Günümde kavga ettik. Çünkü işim uzadı ve ben buluşmaya geç gittim. O yüzden Sevgililer Günü hakkında pek iyi şeyler düşünmem.
Yalansız ilişki isterim
Eren
1- Bir tane sevgilim oldu benim bugüne kadar, o da dört sene sürdü. Bir arkadaş grubumuz vardı, o da o gruptaydı. 1,5 sene boyunca arkadaştık, ama sonra oyunlarla sevgili olduk.
2- Bir tek ona söyledim.
3- Heyecanlanmıştım, çok güzeldi. Bir de çok beğendiğim bir çocuktu ve tesadüfen o gün karşılaşmıştım o çocukla. Bu olaydan iki sene önce onu bir yerde görmüştüm ben ve inanamamıştım, ne kadar güzel çocuk diye.
4- Gerçekten çok seviyorsam ve o beni yalandan sevmişse, bunu öğrenmek beni çok korkutur çünkü ben gerçekten çok safça seviyorum.
5- Arkadaşlık süremizle birlikte 5,5 sene sürdü. Hálá da her gün konuşuruz başka da bir şey olmadı zaten.
6- Eğer beni seviyorsa gerçekten, hiç kimseden çekinmeden bana olan sevgisini göstersin isterim.
7- Güzel bir olay. Biz birbirimize küçük hediyeler alırdık, ama hiçbir zaman özel olarak bunu seremoni haline getirmedik.
Erman Burmalı
1- 19 yaşımdaydım. Daha öncekileri aşk zannediyormuşum, ama değilmiş. Çok güzeldi, sert bir kayaydı, çarpıldım. Hiç umursamadığım ve hiç aşık olabileceğimi düşünmediğim bir anda karşıma çıktı ve aşkın böyle bir şey olduğunu o gün anladım.
2- Çocukluğumda çok söylemişimdir, ama ilk söylediğimi hatırladığım kişi, yine aynı kişi. İlk anda nasıl söylediğimi hatırlamıyorum, sadece söyledikten sonra sürekli söylediğimi hatırlıyorum.
3- 11-12 yaşlarındaydım. Bana çok güzel gelmişti.
4- Herkes gibi aldatılmaktan ve "Seni çok seviyorum" deyip de arkadan bıçaklayanlardan korkarım. Göz göre göre aldatsın, ama gözümün içine bakıp bana aşkını ilan ediyorsa ve iki gün sonra gidiyorsa, bundan çok korkarım.
5- En uzunu 3 buçuk sene sürdü. En kısası da 3 gün.
6- Beni anlayan birisi olsun. Anlaşılabilmek çok önemli çünkü bazen ne yaparsan yap, anlaşılamıyorsun.
7- Sevgilim varsa yaparım, neden olmasın? O gün mutlaka, bir şeyler yapılır. Ama benim için çok önemli bir gün diyemem.
SORULAR
1- İlk aşkınızı anlatır mısınız?
2- İlk kez kime "Seni Seviyorum" dediniz?
3- İlk öpüşmenizde ne hissetiniz?
4- Aşkla ilgili en büyük korkunuz nedir?
5- En uzun ve en kısa ilişkiniz ne kadar sürdü?
6- Sevgilinizden beklediğin en önemli şey nedir?
7- Sevgililer Günü hakkında neler düşünüyorsun?
İlk 17 yaşında öpüştüm
Yasemin
1- İlkokuldaydım, ben dörde gidiyordum, o da beşe gidiyordu. Tolga’ydı adı. O da farkındaydı durumunun, çok tarz bir çocuktu. Giydiği kazağın kolları çok uzun olurdu ve uçları yırtık pırtık olurdu.
2- Herhalde 15 yaşındaydım, kime dediğimi hatırlıyorum, ama söylemeyeceğim. Onu görünce böyle kalbim deliler gibi atardı çok iyi hatırlıyorum.
3- 17 yaşındaydım. Yanımda Gülçin vardı. Çocuk benden iki yaş büyüktü. Bir şey hissetmemiştim aslında, "Ne bu ya?" olmuştum.
4- Aşk zaten korkutucu bir şey!
5- En kısa ilişki diye bir şey yok aslında çünkü o ilişki değil. Yazlıktaydık, biri vardı. Sonra benim arkadaşımın arkadaşı olduğunu öğrendik. Arkadaşlarım beni biraz etkiledi ve dene bu çocukla dediler. Bir hafta dayanabildim. En uzun ilişkim de iki sene sürdü.
6- Karşımdaki işime saygı duysun. Anlayış çok önemli. İşime saygı duymuyorsa benim hayatımda olamayacak demektir. Telefon açamadığımda, "Neredeydin sen?" diye bir ses duymak istemiyorum telefonda. İşime saygı ve anlayış o kadar:)
7- Sevgililer Günü hakkında bir şey düşünmüyorum çünkü sevgilim yok.
Yusuf Akgün
1- 17 yaşındaydım aşık oldum. Hálá beraberiz.
2- Ona... Lisede tanıştık, önce arkadaştık, sonra bir baktık sevgili olmuşuz.
3- Yorum yok...
4- Aşksız kalmaktan korkarım.
5- En uzun 6 sene, en kısa 6 sene.
6- Huzur.
7- Uzun zamandır beraberiz biz. Çiçekli balonlu kutlamalardan tutun da pırlantalı hediyelere kadar vardırdık olayı. Ama artık Sevgililer Günü bana daha çok ticari bir kavram olarak geliyor. İnsan sevgilisine sevgisini sunmak için tek bir günü beklememeli bence.
Heygirl dergisinin şubat sayısında okurlarına iki hediyesi var: Notlar için bonbon mandallar ve defterlere "High School Musical" çıkartmaları..
Röpörtaj
MUHTAR: Siz her şeyi kapsadığınız için...CEMRE: Şöyle düşünün. Dans ediyorlar mı? Evet hepsi ediyor. Şarkı söylüyorlar mı? Evet hepsi söylüyor. Ee müzik var mı? Evet hepsi var.MUHTAR: Müzik yaparken nasıl bir felsefeniz " var? Ben sözlerinize falan baktım çok değişik sözleriniz...EREN: R&B bizim müziğimizin ismi.MUHTAR: Ne bi?EREN: Ar an bi, ar an bi.MUHTAR: Ne demek? Hayır R&B'yi insanlar bilmez değil mi?EREN: Doğu var, pop da var, farklı enstrümanlar var. Türk enstrümanları, karışmış bir müziğimiz var.CEMRE: Türkiye'de yaşıyoruz, Türkiye'de pop dinleniyor. İnsanların Doğu ezgilerinden alınmış bazı şeyler hoşuna gidiyor. Biz müziğimizin arasına darbukalar koyduk Türkiye'ye de yakın olsun diye.MUHTAR: Peki kaç kişi izliyor siz konser verdiğiniz zaman?CEMRE: İlk konserimiz Trabzon Teknik Üniversitesi'nde oldu. İlk başta 30 bin kişi vardı, konser sırasında 40 bin kişi olmuştu, inanamamıştık bu kadarına.MUHTAR: 40 bin kişi mi?CEMRE: Evet, 40 bin kişi, biz inanamadık. 'Kaç kişi var?' diye sorduk. '40 bin kişi kadar var' dediler.MUHTAR: Sonraki konserleriniz?YASEMİN: Sonra Kilyos Solar Beach'te verdik. Orada o kadar çok kişi yoktu.CEMRE: Hava soğuktu Kilyos'ta. Açık hava diye öyle oldu. Çok serindi fakat yine de kalabalıktı.EREN: Şimdi ayın 23'ünde Didim'de daha sonra Boğaziçi Üniversitesi'nde konserimiz var.'LARÇ' BİR HAYATIMIZ VAR!..MUHTAR: Peki hayat felsefeniz ne? Nasıl bakıyorsunuz hayata?EREN: Ben bunu birkaç sene önce kendime şey yaptım ama ne kadar doğru bilmiyorum. Bir şeyleri çok fazla kafaya takmamayı, hani böyle daha 'larç' hayat... Yani her şey zaten bir şekilde oluruna varıyor. Bir de her şey artık hayırlısı olsun falan...MUHTAR: Stres yapma diyorsun yani?EREN: Stres yapmayacağım evet, bunun ileride bana faydası olacağını düşünüyorum.MUHTAR: Genç ve dinç kalacağım diyorsun...EREN: Genç ve dinç kalacağım ama bazen "Bu nasıl bir laçkalık sendeki" denebiliyor.MUHTAR: Nasıl laçkalık, ailen mi diyor bunu?EREN: Hayır ailem değil, arkadaşlarım diyor.YASEMİN: Ben de aynı şekilde yani beni üzmeye çalışan biri varsa hiç onu takmayacağım. 'Bırak kendi üzülsün kendi kazdığı kuyuya kendi düşsün' mantığında gidiyorum.MUHTAR: Beni üzmesine izin vermeyeceğim dediğin, bir erkekten mi bahsediyorsun?YASEMİN: Herhangi biri olabilir; dışarıdan, okuldan biri de olabilir bu, arkadaşım da olur... Herhangi biri, illa erkek arkadaşım olması gerekmiyor.MUHTAR: Hayır yani 'Beni üzmesine izin vermeyeceğim' deyince dedim herhalde...YASEMİN: Hayır yani çünkü çıkabiliyor öyle o tarz insanlar konservatuvarda genellikle. O yüzden o tarz ilişkilere pek yaklaşmamaya çalışıyorum yani insanları açıkçası tanımak daha mantıklı geliyor. Eskiden tanımadan direkt samimi olurdum arkadaş olurdum ben, bu benim canımı çok acıttı.MUHTAR: Peki yani nasıl bir felsefe? Örneğin; hayattaki hangi felsefenizi kendi hayranlarınıza vermeyi düşünürsünüz?YASEMİN: Hiç kimseye benzemeye çalışmasınlar mesela kendileri olsunlar.HER ŞEYİ AKIŞA BIRAKMAK LAZIMEREN: Hiçbir zaman bir şeylere ulaşmak için pes etmemeleri gerekiyor. Çünkü biz bu işe, işte atıyorum 14-15 yaşında başladık o zaman çocukluk hevesi hemen olsun istiyorduk her şeyi. Ama bizi gerçekten böyle 4 sene sakin sakin şan derslerimiz, dans derslerimiz oldu münazara çalışmalarımız oldu yani herkesin kendini geliştirmek için.MUHTAR: Niye takmıyorsun hayatı?EREN: Bundan birkaç sene önce oturduğum sitede Süha Abi diye biri var, 55 yaşlarında. Simsiyah saçları var yani bir tane beyazı yok adamın başında, her zaman gülüyor. Pozitif enerji var üstünde, yani genç gibi yani otuz yaşlarında falan gibi sürekli işi güzel, hayatı güzel, her şeyi çok güzel gidiyor. Sonra öğrendim; hiçbir zaman stres yapmıyor ki, tavırları da öyle. Hiçbir şeyi takmıyor. Sonra işlemiş kafama.MUHTAR: Yani sen yaşlanmak istemiyorsun, hep genç kalmak istiyorsun ondan...EREN: Sanırım o yaşlılık enerjisini şu an kabul etmiyorum ama ileride edeceğim kesin ama şimdi düşünmek istemiyorum; saçlarım geç beyazlasın böyle genç takılayım, gençlerle olayım ileride falan diye.GÜLÇİN: Her şeyi akışına bırakmak lazım, pozitif düşünmek ve herkesi olduğu gibi kabul etmek lazım çünkü yani insanın istediği gibi olmuyor her şey, bunları kendi içinde kabullenip halletmek gerekiyor ki, kendini üzmemek lazım sonuç olarak.REHA MUHTARyasemin yörük (yosh)
1986'da İstanbul'da doğdu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Bale Bölümü'nde orta öğretim ve liseyi bitirdi. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Bale Bölümünde Klasik Bale Eğitimini sürdürüyor. Atatürk Kültür Merkezi Çocuk ve Gençlik Balesi'nin sergilediği oyunlarda üç yıl rol aldı. Özel şan ve piyano dersleri aldı. Reklam Jingle'ları seslendirdi. Tiyatro dersleri aldı.cemre kemer
1985'te İstanbul'da doğdu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Bale Bölümü'nde orta öğretim ve liseyi bitirdi. Aynı okulda Klasik Bale eğitimine devam ediyor. Atatürk Kültür Merkezi Çocuk ve Gençlik Balesi'nin sergilediği oyunlarda beş yıl boyunca rol aldı. Kliplerde oyunculuk yaptı. Reklam jingle'ları seslendirdi. Özel şan ve Piyano dersleri aldı.Gülçin ergül
1985'te İstanbul'da doğdu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Bale Bölümü'nde orta öğretim ve liseyi bitirdi. Aynı okulda Modern dans eğitimine devam ediyor. Atatürk Kültür Merkezi Çocuk ve Gençlik Balesi'nin sergilediği oyunlarda yedi yıl boyunca rol aldı. Reklam jingle'ları seslendirdi. Özel şan, piyano ve Hip Hop dersleri aldı. Atatürk Kültür Merkezi Çocuk korosunda yer aldı.eren bakıcı
1984'te İstanbul'da doğdu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Bale Bölümü'nde orta öğretim ve liseyi bitirdi. Aynı okulda Modern dans eğitimi görüyor. Atatürk Kültür Merkezi Çocuk ve Gençlik Balesi'nin sergilediği oyunlarda altı yıl boyunca rol aldı. Londra'da Urdang Dace Academy'de ve Budapeşte dans okulunda eğitim aldı. Dans grubu "Dans@" ile Çin'de Türkiye'yi temsil etti. Reklam jingle'ları seslendirdi. Britney Spears, Michael Jackson gibi dünya yıldızlarıyla çalışan Selatin Kara'yla bir aylık workshop çalışması yaptı. " Yıldızların Altında " müzikalinde sahne aldı.
GRUP HEPSİ Hepsi Grubu kızları na soruldu; Alaaddin'in sihirli lambası sizde olsa ne dilerdiniz?YASEMİN1-Savaşların tamamen bitmesini dilerdim2-Bütün herkezin sağlıklı olmasını dilerdim3-Ayrılıkların olmamasını dilerdimGÜLÇİN1-İstediğim herşeyi gerçekleştirebilmek için sihir yeteneği dilerdim2-Aşk3-Yalansız bir dünyaEREN1-Orman yangınlarında yanan yerlerin bir anda yeşermesini sağlardım2-Engelli insanların tekrar sağlıklarına kavuşmasını isterdim3-Bir anda bütün sigaraların yok olmasını sağlardım.Bir tane bile kalmayacak şekilde...CEMRE1-Dünyadaki tüm saçma sapan savaşlarınbitmesini ve her ülkenin birbirleriyle anlaşarak"BARIŞ" içinde yaşamasını isterdim2-Bir daha hayata gelirsem Angelina Jolie olarak3-Tüm sevdiklerimin ve dünyadaki insanların sağlıklı ve huzur içinde yaşamalarını isterdim...









Hiç yorum yok:
Yorum Gönder